Sorunu sor hemen cevaplansın.
BİR KİŞİ DE OLSA Nedir
Yüreğe dokunmak…
Bu iki kelimenin ihtiva ettiği manaların yanından geçmeye gücümüz var mı? Burada sayfalarca yazabilir eğitim ile ilgili negatif bir çok noktaya değinebilirim. Bunu hangimiz yapamayız ki?
Belki de artık çözümlere odaklı konuşmaktır ihtiyacımız olan. Artık sayısı bir de olsa insanlara dokunmak gerektir belki, korkmadan, pes etmeden.
Çok kolay değil dinlenmediğini bildiğin halde konuşmak, hakkı olmayanın karşısında eleştirilere maruz kalmak. Ama hangi güzele ulaşmak kolay ki. Şimdi bir arkadaşından bile ne fedakârlıklar bekliyor insan ve nelerini feda ediyor kimileri…
Peki biz neden masum kalpler için bir şeyleri feda edemiyoruz? O birkaç dakikaya sığan ama koca bir dünyayı kazanmış gibi heyecanla atılan kahkahalar için.
Merhamet gerek, yumuşaklık gerek, anlaşıldığını hissettirmek, karşıdakine değerli olduğunu söylemek gerek. Hani Hz. Musa kıssasını biliriz ya hepimiz, Firavun gibi birisine karşı kendisine yumuşak konuşma emrinin gelmesini mesela. Bu öyle basit geçilebilecek bir nokta değil. Bizler yalan söylemiş kimseye, sadece bir kere kalbimizi kırana hatta arkamızdan konuştuğunu öğrendiğimiz kimseye bile ne büyük nefretler besliyor; değil konuşmayı yüzüne bakmayı çok görüyoruz. Oysa burada Firavun’dan bahsediyoruz, milyonların katili, en başta Allah’ı inkar eden bir kafirden. Biraz düşünsek anlayabilir miyiz kolay kolay?
Asla kolay değil böyle birisine karşı yumuşak konuşmak, yüzüne bakmak, defalarca redde rağmen yanına gidip tekrar tekrar davet etmek doğruya, yüzüne tükürmeden durabilmek. Ama yine de emir böyle. Biz kimiz ki her önümüze gelene bağırma hakkını barındırıyor, bir insana karşı bir işe yaramadığı kanaatine varıyoruz. Sadece başımızı kaldırıp yanı başımızda ki, kimi zaman bir sokak aşağımızda ki kimi zaman bir sandalye uzağımızda ki kimselere baksak. Yaralı kalpler, içinden yardım çığlığı atanlar, uzatmış elini tutunacak dal arayan masum değerler. Aydınlığa kavuşmayı bekliyor, biraz ışık arıyorlar.. Müslüman kalbiyle bakabilmeli, her gözün bakıp her kalbin fark edemediği o ince sızıyı hissedebilmeli derim, öyle mahzun…
Yazan: Meryem Sevim
Tarih: 2021-01-18 11:32:58 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.